Matbaayı icat eden Johannes Gutenberg bunu standart hale getirdi ve 1455 yılında matbaada basılan ilk kitap olan İncil için bir font tasarlattı. Genellikle dik ve tırnaklı bir karakteristiğe sahip olan bu tür yazı karakterlerine Romalılar’dan dolayı “Roman” adı verildi.
Daha sonraları İtalyanlar da bir sayfaya daha fazla yazı sığdırıp matbaa maliyetlerini azaltmak için el yazısına benzer şekilde yazıların tipini yatık hale getirdiler. Bu tür yazı karakterlerine de “İtalic” adı verildi.
Günümüzde ise kullanılan binlerce font var ancak bunlardan sadece birkaç tanesi aktif olarak kullanılıyor. Her bir fontun farklı karakteristik özelliklerine sahip olmasından dolayı yerine göre kullanım amaçları var.
Örneğin tarihte belgeseli çekilen ilk font olan Helvetica, font dünyasında tipografinin amacına en uygun olarak tasarlanan yazı tipi olma özelliği taşıyor. Bu da Helvetica ile yazılmış herhangi bir metnin içeriğini net bir şekilde algılamızı sağlıyor.
Peki…
Fontlar herhangi bir konuyu aklımızda tutmamıza ya da daha iyi öğrenmemize yardımcı olabilirler mi?
Yazılı bir bilginin görsel hafızamızda yer etmesi ve onu kolayca hatırlayabilmemiz için yazı karakterleri ciddi bir önem arz ediyor. İletişimimizin temelini oluşturan yazıların karakteristik özellikleri de bunu doğrudan etkiliyor.
Avustralya RMIT (Royal Melbourne Institute of Technology) Üniversitesi’ndeki Dr. Janneke Blijlevens ve Dr. Jo Peryman, herhangi bir konuyu hatırlamamıza, aklımızda daha iyi tutmamıza yardımcı olması için bir yazı karakteri geliştirmişler. “Sans Forgetica” isimli bu yazı karakterinin adı da amacını vurgular nitelikte.
Bu font bilişsel psikoloji prensiplerine dayanarak tasarlanmış. Aslında sade bir tasarım olmasına rağmen arkasındaki fikir oldukça derin.
Yazı karakterinin tasarım aşamalarında tipografi sanatçıları ile psikologlar birlikte çalışmış. Bu yazı karakterinin bütününe baktığınızda her bir harfin bir parçasının eksik olduğunu görebilirsiniz. Aslında gücünü tam olarak harflerin bir parçasının eksik olmasından dolayı alıyor. Aynı zamanda ters italik gibi sola eğik bir font.
Dr. Janneke Blijlevens, “Çoğu yazı tipi okunması kolay olacak şekilde tasarlanmıştır. Daha zor olan bir font yapmak için olağan tasarım ilkelerini kasıtlı olarak kırmamız gerekiyordu.” diyor.
Harfler birer bulmaca parçası gibi düşünülmüş. Tamamlanması gereken boşluklardan oluşan harfleri okurken biraz zorlanmamız istenmiş.
Araştırmacılar üç tane yeni ve okunması zor bir font oluşturup insanların tepkilerini test etmişler. Aşağıdaki görselde de gördüğünüz bu üç fonttan soldaki fazla basit kalmış. En sağdakinin okunması ise aşırı zor gelmiş. Bu sebeple Sans Forgetica’yı “arzulanan zorluk seviyesindeki tatlı nokta” olarak tanımlamışlar.
Aktif Okuma Yapmamızı Sağlıyor
Söylenenlere göre, tasarımı gereği Sans Forgetica’nın çoğu yazı tipinden daha zor okunması aktif okuma yapmamızı sağlıyor. Yani yazıyı sadece gözlerimizle takip etmekle kalmıyor aynı zamanda beynimizi daha derin işlemlere yönlendiriyor, okurken düşünüyoruz da.
RMIT, bunun için farklı yazı tiplerinin değerlendirildiği laboratuvar çalışmaları yürütmüş ve yaklaşık 400 öğrencinin katılımıyla yapılan bir deneyde Arial ile yazılan metinlere kıyasla Sans Forgetica ile yazılmış metinler %7 daha fazla hatırlanmış.
Amaç ise öğrencilere sınavlara hazırlanırken kolaylık sağlamak ve
yazılı bilginin akılda kalmasını, hatırlanmasını kolaylaştırmak. Ücretsiz olan bu fontu denemek isterseniz üniversitenin web sitesinden indirebilirsiniz.
Unutmamanız için şunu da şöyle iliştirelim…
Düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz